Marmara Üniversitesi Kariyer Merkezi tarafından 5 Mart tarihinde düzenlenen "3’ncü Siyaset ve Diplomasi Okulu” dersine katılan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici, "Güncel Gelişmeler Işığında Türk Siyaseti ve Başkanlık Sisteminin Değerlendirilmesi" konulu bir sunum yaptı.
Türk milletinin zor bir süreçten geçtiğini dile getiren Destici, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya'daki temaslarının tarihi bir önemi olduğunu söyledi.
Mustafa Destici, sözlerini şöyle sürdürdü; "Bütün bu darbelerde şunu gördük ki Türkiye'ye ne dayatılmış; 'Sen savunma sanayisinden uzak dur, sen kendi silahını, uçağını, tankını yapma, biz sana veririz.' Türkiye bu son yıllara kadar maalesef savunma sanayisiyle ilgili adım atmamış. Ne zaman biz bu acıyı yaşadık, Kıbrıs Barış Harekâtı’nda. Harekâtta sadece bizi engellemekte kalmayıp silah vermediler. Verdikleri silahları kullanma müsaadesi vermediler. 'Kullanırsanız yaptırımlarla karşı karşıya kalırsınız.' dediler. Kim Türkiye'ye yardımcı oldu? Doğuda Pakistan batıda Libya. Şimdi Batı bu şekilde darbeci askerlerle hep iş birliği içinde oldu. Türkiye tam bağımsız olma yolunda yürümeli, kendi göbek bağını da kendi kesmelidir. Bunu yaptığınız zaman tam bağımsızlığını kazanırsınız. İkinci hayal kırıklığı Afrin, Zeytindalı Harekâtı’nda yaşadık ve mühimmat bulamadık. Bundan sonra Türkiye kendi İHA, SİHA ve akıllı bombalarını, tankını, savaş uçağını, füze yapma projelerini başlattı. 2023'te Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını kutlayacağız. Demek ki biz 90 yılımızı heba etmişiz. Bu projeler daha önce başlamış ama durdurulmuş."
“Suriye konusunda Türkiye kadar haklı ikinci ülke yok”
Destici, İdlib'de rejim unsurlarının saldırısı başta olmak üzere Suriye'de meydana gelen gelişmeleri anımsatarak, "Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. 'Şehitler tepesi' tartışmasını bir yönüyle önemli bulurken, bir yönüyle de hiç yaşanmamasını arzu ettiğimi ifade ediyorum. Çünkü şehitlik biz de çok yüce bir makamdır. Sayın Cumhurbaşkanı'nın kastı bu niyet ve düşünceyle, bu imanla bizim askerlerimizin moralini yükseltmekti. Çünkü Müslüman Türklerde ölürsem şehit, kalırsam gazi anlayışı vardır. Şahsen bana göre bu dünyada kazanabilinecek en büyük zafer şehitliktir. Çünkü ebedi hayatta size en yüksek makamı sağlıyor, bundan daha büyük zafer olabilir mi? Rabbim şehitler tepesini tabii boş bırakmasın ama öbür taraftan Kılıçdaroğlu'nun da şunu kast ettiğini düşünmüyorum. Şehitliği hafifletmek ve önemsememek değil, ülke savaşa girmesin, çocuklarımız ölmesin." diye konuştu.
İdlib'de ne işimiz var? sorusunun yanlış olduğunu anlatan Destici, "Türkiye'nin İdlib'de ne işi var?' diyene kadar, önce 'ABD'nin, Rusya'nın, İran'ın, İngiltere'nin, HTŞ, PKK, PYD, YPG, DEAŞ'ın, radikal savaşçı grupların ne işi var?' sorusunun aslında sorulması gerekiyor. Bence Türkiye bu konuda en son sorulacak ülkedir. Maalesef bizim milletvekillerimiz ve partilerimiz, sözcüleri çıkıp kürsüye, 'Türkiye'nin İdlib'de ne işi var?' diyor. Bence bu yanlış bir soru. Biz İdlib'e, Suriye'ye durup dururken gitmedik. Fırat Kalkanı Harekâtı’nı da Türkiye, darbe girişimden 15 gün sonra yaptı." ifadelerini kullandı.
Destici, hiç kimsenin Suriye'nin kuzeyinde oluşturulmak istenen terör koridorundan bahsetmediğini belirterek, Türkiye'nin gerçekleştirdiği harekâtlarla bu planın yerle bir edildiğini söyledi. Suriye'de terör örgütlerinin silahlandırıldığını hatırlatan Destici, Türkiye'nin buna seyirci kalamayacağını dile getirdi. Destici, "Türkiye bu harekâtları yapmayıp seyredecek miydi? Türkiye kadar haklı ikinci ülke yok. Bunu ABD, Rusya, Esed taraftarları, İran söyleyebilir, Türkiye içinden bir muhalefetin sırf hükümeti eleştirmek, Cumhurbaşkanlığını güçsüzleştirmek adına, bu tür söylem kullanmasını gerçekten akıl ve mantıkla izah edemiyorum. Kendilerine de siyaseten faydası olmadığını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Ders sonunda katılımcıların sorularına cevap veren BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'ye, Marmara Üniversitesi Kariyer Merkezi Koordinatörü Prof. Dr. Berat Bir tarafından plaket takdim edildi.
