Prof. Atalayer, sergiyle ilgili görüşlerini şu şekilde anlattı: "Özgürlüğü, emeği, kadınları ve dokumanın estetiğini savunurken, Anadolu kültürlerinden asla vazgeçilmiyor. 2018’den 1978’e Geriye Bakış’da görünen, sunulan budur. Dokuma bir yaşam biçimi olunca, lifler dokuma eyleminin malzemesi olur. Tekstil teknikleri çoğalır. Tekstil tasarımı ortaya çıkar. Daha sonra sanatsal nesnelere doğru gelişir. Bu kapsamda dokuma yalnızca bir üretim yöntemi değildir. Işığı hissedebilme, dokuyu oluşturma, rengi kullanma, biçimi algılamanın dili, bu algıyı somut bir varlığa dönüştürmenin aracıdır, sözümüz gerçekleşiyor. Dokuma, yaygın bir anlayışla geleneksel sanat olarak kabul edilmekle birlikte, çağımızın gelişmiş sektörlerinden birisinin, üretim yöntemlerinden en köklü olanıdır. Anadolu’da Ergani/ Çayönü, kazılarında dünyanın bilinen en eski dokuma kalıntısının bulunması, büyük bir kültürel birikimin kanıtıdır. Başka bir ifade ile Anadolu’da dokuma, hem bir gelenek, hem üretim, hem gelişen bir sanayi kolu, hem de bir sanat dalı olarak karşımıza çıkıyor. 1973-2018’e uzanan yolculuğun sonunda üç sanatsal tekstil gurubu ortaya çıktı. Böylece, Dokumaca “Anadolu Efsaneleri” (2010), Bezce “Anadolu’ya Doku-n-an Bezler”(2015), Hoşgör (Hoşgör’ün Kuşlarla Dansı -2017) tasarımcıları, grupları doğdu.Sanat tasarım eğitimi, öğretim ve üretimle geçen 45 yıllık akademik sürecin sonunda oluşan bu yaratma düzlemleri, grupta yer alan tasarımcıların, sanatçıların yaşatacağını ve sürdüreceğini düşünüyorum. En büyük dileğim, ortak yaratıcılık gruplarının, yeni tekstil tasarımcılarının katılımlarını özendirerek devam etmesidir. Doku yalnızca yüzeydeki görselliğin malzeme olarak ifadesi değil, aynı zamanda dokuma tekniğinin oluşturacağı biçim ve katmanların ifadesidir. Renk ve dokumanın oluşturduğu katmanlar, dokuma eylemi ile oluşturulan nesnenin yapısını belirler. Bilinen yapılar, farklı yapılara dönüştürülür, kimi zaman yeni bir yapısal oluşum gibi gözükmesi ve algılanması sağlanır. Bir dokuma eyleminde amaç, sanatsal bir nesne oluşturmak ise konu, karmaşık yapılar ile deneysel çalışmaların sonucunda elde edilen yeni yapılar ile uygulamaya aktarılır ve geliştirilir. Dokuma yapısının ışıkla ilişkisi/gölge oluşturan renk ve örgü bileşimleri önemli estetik değerlerdir. Seçilen dokuma yapısı, ister yüzey değerlendirme, ister hacimli oluşumlar için olsun, ışıkla değer kazanır ve değişim yaşar. Özellikle hacimli çalışmalarda, ışık gerçek belirleyicidir. Dokuma ile yaratılan hacimsel yapı, dokuma teknikleri ile hareket eder, yeni boyutlar kazanır. Böylece Anadolu dokumacılığının kültürel birikimi, duvarlardan ayrılıp bollukta hareket eden dokuma resimlere ve dokuma heykellere dönüşüyor."
Eserler listesi açıklaması:
*Sergide yer alan en eski çalışmalar sırasıyla, dönemlerinden örnek olarak seçilmiş; PALMİYE (1976) ; SOYUTLAMA,(1978) ; GÖKKUŞAĞI – ÇEŞİTLEME,(1978); MARBY KUŞLAR, (1980); EJDERİN DANSI, EJDER – DANS, (1980); TİTREŞİM, (1980) ; NARÇİÇEĞİ, (1980) adlı çalışmalardır.
*Dokuma atıkları ile gerçekleştirilen, İKSV sergisinde yer almış olan ortak dokuma; sergide; 31- numaradaki; RAHATSIZ, (2016) adlı çalışmadır. Günay Aykaç Atalayer ve 11 yardımcısı- Tekstil tasarımcı; Şafak Akalın/Başak Özdemir Uysal/Ebru Dikmen Varol/ Gül Gündüz/Maşide Loçi, Cihan Bahar/Feriha Işıldar Hekim - Melike Güral/İlknur Karabulut ile ortak dokunmuştur.
*Diğer ortak çalışmalar 8 adettir. Bu çalışmalarda, yaratıcı fikir, tasarlama, dokuma çözümü ile Projelendirme Günay Aykaç Atalayer’in olup; sırasıyla, 34- numaradaki; KOLANLARIN DÖNGÜSÜ (2018)-Günay Aykaç Atalayer yardımcı – tekstil tasarımcı Maşide Lyoç ile ortak çalışmadır. 35-numaradaki; ANADOLU TİFTİĞİ ANISINA(2018)-Günay Aykaç Atalayer – Gül Gündüz ile ortak çalışmadır. 36- numaradaki; SU HAYATTIR, (2018)- Günay Aykaç Atalayer – Nilüfer Ünay Çubukçu / Melike Güral ile ortak çalışmadır. 37-numaradaki; MÜBADİLLERİN ANISINA, (2018)-Günay Aykaç Atalayer – Yelda Gezicioğlu / Handan Demir / Mine Beşen ile ortak çalışmadır. 38 numaradaki; DİYALOGLAR – NEYİ PAYLAŞAMIYORUZ?, (2018)-Günay Aykaç Atalayer - Hüseyin Emre Birinci ile ortak çalışmadır. 39-numaradaki; TAŞKÖPRÜ HALAT FABRİKASI ANISINA, (2018) -Günay Aykaç Atalayer- Salime Amanjani ile ortak çalışmadır. 40-numaradaki; HAYAL PERDESİNDEN, (2018) - Günay Aykaç Atalayer – Feriha Işıldar Hekim ile ortak çalışmadır. 41-numaradaki; ANADOLU’DA BİR ZAMANLAR İPEK VARDI, (2018) - Günay Aykaç Atalayer – Melis Vardar ile ortak çalışmadır.
GERİYE BAKIŞ sergisi 1973-2018 arasındaki Prof. Günay Aykaç Atalayer’in 45 yıllık çalışmalarından seçilmiş dönemsel olarak konulara göre gruplanmış dokuma resim ve dokuma heykellerden oluşan 56 dokuma eseri kapsamaktadır. 45 eserde Prof Günay Aykaç Atalayer tarafından tasarlanmış estetik ve teknik çözümleri ile uygulamaya hazırlanmış ve tüm dokumalar Öğretim Üyesi Prof. Günay Aykaç Atalayer tarafından uygulanmıştır. Diğer 3 çalışmada tez öğrencileri dokuma desteği vermiştir. 2018 tarihli 7 çalışma ise; Günay Aykaç Atalayer tarafından tasarlanmış uygulamaya hazırlanmış, 10 tekstil tasarımcısı / akademisyen tarafından dokunarak sergilemeye alınmıştır. Bir çalışma Günay Aykaç Atalayer’in yürütücülüğünde projelendirilmiştir. Tüm katılanların bir bölüm dokuyarak oluşturduğu ortak bir dokuma, heykel olarak dokuma atıkları ile dokunarak, atıkların değerlendirilmesine dikkat çekmek üzere yaratılmıştır.