Panelin moderatorlüğünü Semra Karabaş, sunuculuğunu ise Mehmet Çelikyay yaptı. Saygı Duruşu ile başlayan panelde, AK Parti İstanbul Milletvekili Sare Aydın, Brüksel Milletvekili Mahinur Özdemir, Dr. Öğr. Üyesi H.Şule Albayrak ve Gazeteci Öğr. Üyesi Zeynep Bayramoğlu konuşmacı olarak yer aldı.
ESKAR Müdürü Prof. Dr. Fatma Ayanoğlu açılış konuşmasını, bugün medyada hakim olan ezik ve güçsüz kadın vurgusunun, artık güçlü ve ayakları yere basan, eşi ve çocukları ile ailesinin yanında olan kadın vurgusu ile değişmesi gerektiğini söyleyerek yaptı. Prof. Ayanoğlu, panele katkılarından dolayı ESKAR Yönetim Kurulu Üyeleri Prof. Dr. Erişah Arıcan’a, Fatmanur Altun’a, TÜRGEV, ÖNDER, SETA gibi vakıflara, İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Kuyumcular Odası, Maliye Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’na, Milletvekili Yavuz Subaşı’na, iş adamları Fuat Tosyalı ve Kemal Akar’a;, Akkuş Grubu'na, Fidanlar Grup Başkanı Sabahattin Fidan’a teşekkürlerini sundu.
Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Çelen’in panelistlere ve değerli konuklara hitaben yaptığı karşılama konuşmasının ardından panel başladı.
AK Parti İstanbul Milletvekili Doç. Dr. E. Sare Aydın Yılmaz, kadının istihdama katılımı olmadan kalkınmanın mümkün olmayacağını, bu oranları arttırmanın devletin görevi olduğunu söyledi. Yılmaz, değişen yaşam koşulları ile birlikte kadının iş hayatının yanında domestik görevlerinin de devam ettiğini ve çiftler arasında adil bir iletişimin, bu çifte standartla mücadele etmede önemli olduğuna değindi. Yılmaz ayrıca, AK Parti yönetiminin, kadının iş yaşamına katılımı konusunda etkili çalışmalar yaptığını, süt ve doğum izni gibi uygulamaların kadınlara yardımcı olduğunu grafikler ile gösterdi. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren kadının siyasi yaşama katılımına dair bilgiler veren Yılmaz, bu bilgiler ile devletimizin de içerisinde kadınların her daim yer aldığını gösterdi. Yılmaz konuşmasında, cinsiyetlerin yasa karşısındaki eşitliğinden vazgeçmemek ile cinsiyetlerin farklı yapılarından gelen farklı sorumluklarının olduğu gerçeğini birbirine karıştırmamak gerektiğini de sözlerine ekledi.
Brüksel Milletvekili Mahinur Özdemir, Türkiye ve Avrupa’da kadınların istihdam durumunu karşılaştırarak, Avrupa’da çalışan kadınlara sağlanan kolaylıkların daha az olduğunu dile getirerek, kadınların, iş yaşamında cam tavanla karşılaştıklarını, yani belirli bir noktadan sonra yükselemediklerini söyledi. Siyasetin kadını biraz erkekleştirdiğini belirten Özdemir, bu durumun kadını ev ve aile yaşamından soyutladığını, bu yüzden kadınların bu atılımlardan korktuğunu, ancak el attıkları her işi hakkıyla yapabileceklerine inandığını ifade etti. Özdemir ayrıca, hem iş yaşamında hem siyasi temsilde kadınların eksikliğinin, kotayla kapatılmaya çalışıldığını, ancak kadın olgusunun, toplum içerisinde doğru bir şekilde değerlendirildiğinde buna ihtiyaç kalmayacağını söyledi.
Dr. Öğr. Üyesi Şule Albayrak konuşmasında, Türkiye’de kadının temsiliyet eksikliğinden bahsedildiğinde, konunun hep dine yöneldiğini, ancak bunun yalnızca bir önyargı olduğunu söyledi. Kuran'ın insana hitaben yazılmış bir kitap olduğunu dile getiren Albayrak, Hz.Muhammed’in etrafındaki ve tarihteki İslam toplumlarında aktif rolü olan kadınlardan örnekler verdi. Bugünkü sorunlara gelenekçiliği kaynak göstermenin kolaycılık olduğunu belirten Albayrak, süreç içindeki değişimin birçok dinamiğe bağlı olduğunu söyledi. Albayrak, geleneğin son söz hakkını kadına bıraktığını ve kadını sosyal yaşamda bir tehdit olarak görmediğini açıklayarak sözlerini sonlandırdı.
Gazeteci Öğr. Üyesi Zeynep Bayramoğlu, konuşmasını kadının gücünün hem cenneti hem de cehennemi getirebileceğini söylerek açtı. Bayramoğlu, terör örgütlerinin kadını sömürdüğünü ifade etti. Aileyi var edenin anne olduğunu ve terör örgütlerinin coğrafyadaki zor yaşam koşullarından faydalanarak kadınları kullandıklarını belirten Bayramoğlu, kadınlar üzerinden de çocuklara ulaştıklarını söyledi.
Birçok uzmanın katılımıyla gerçekleşen törende, toplumun kadın ve erkekle bir bütün olduğu, bu bütünün yarısının görmezden gelinerek sürekli bir kalkınma sağlanamayacağı ve mutlu kadının mutlu topluma giden yol olduğu ifade edildi. Tören, katılımcılara plaket takdim edilmesi ile sonlandı.