Marmara Üniversitesi Engelli Öğrenci Birimi Koordinatörlüğü ve Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü iş birliği ile “Babalar Otizmi Anlatıyor” paneli 8 Mayıs’ta gerçekleşti. Engelsiz Marmara Kulübü ve Özel Eğitim Topluluğu Öğrenci Kulübü’nün de paydaş olduğu panelin moderatörlüğünü Özel Eğitim Öğretmenliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydan Aydın yaptı.
Panelde Otizm Dernekleri Federasyonu Başkan Yardımcısı Tolga Gökçe, İstanbul Otizm Gönüllüleri Dernek Başkan Yardımcısı Mustafa Öztürk, Otizm ve Engelli Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Beşnik Türkeşi konuştu.
Bir buçuk yılda 51 söyleşi gerçekleştirdiklerini belirten Otizm Dernekleri Federasyon Başkan Yardımcısı Tolga Gökçe, bu etkinlikte babaların yer almasının sebebini babaların bu sürecin sonuna kadar çocuklarının yanında olmaması olarak belirtti. Otizmin hayat boyu devam eden bir süreç olduğunun altını çizen Gökçe bu süreçte farkındalığın önemli olduğunu söyledi. “Camdan fanusun içinde yaşayan bir çocuk düşünün, ona ulaşamıyorsunuz.” diyerek otizmli çocukların davranışlarına dikkat çekti. Otizmli çocukların genelde göz teması kurmadıklarını, belirli nesne ve seslere takıntılı olduklarını söyledi. “İyi bir iş adamıydım, verdiğim kararla kızımı seçtim.” diyen Gökçe, iş hayatını arkasında bırakarak kızıyla ilgilendiği bu sürecin büyük bir özveri ve fedakarlık gerektirdiğini vurguladı. “Çocuğumuzda üstün yetenekler fark ettik fakat bu yolun önü kapalıydı. Kızımız 8 yabancı dil biliyor ama diğerleri gibi olmadığı için okula alınmadı.” diyerek öğretmenlerin otizmin bilincinde olmaları gerektiğine değindi.
Çocuğuna “Bu benim otistiğim.” diyen bir öğretmeni gördükten sonra onu okuldan aldığını söyleyen İstanbul Otizm Gönüllüleri Başkan Yardımcısı Mustafa Öztürk otizmli bireylerin diğer bireylerden ayrıştırılmaması gerektiğinin altını çizdi. Otizmli bireylerin her birine uygulanması gereken eğitimin farklı olması gerektiğine dikkat çekti. Öğrencilerin özel eğitim alanına maddi kaygıyla yönelmemeleri gerektiğini savundu. Bu alanda çalışmak isteyen bireylerin bunun eğitimini almış ve kendilerini geliştirmiş olmaları gerektiğini vurguladı. “Eğitim sürecinin şansı olanların değil hakkı olanların yararlanabileceği bir süreç” olması gerektiğini vurgulayan Öztürk otizmli bireylerin alacakları eğitimin önemini ve bu sürecin devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini belirtti.
“Eğitim çocuğa göre olmalı, çocuğa okuma yazma öğretip hayatı öğretmiyorlar.” diyen Beşnik Türkeşi otizmli bireylere ihtiyaç duydukları yaşam becerilerinin öğretilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Halis Kuralay'ın kapanış konuşması sonrasında panelistler plaketlerini Halis Kuralay'ın elinden aldılar.