Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu'nda yapılan 4. Uluslararası 15 Temmuz Sempozyumuna, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, 15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik ile gazeteciler, akademisyenler ve hukukçular katıldı. Sempozyumda konuşmacılar 15 Temmuz'u “milli iradeyi savunmak, geleceği inşa etmek” bağlamında ele aldı.
Marmara Üniversitesinin, 15 Temmuz Derneğinin ve Üsküdar Belediyesinin birlikte düzenlediği sempozyumun açılış konuşmasını yapan Rektör Prof. Dr. Erol Özvar “Fetullahçı Terör Örgütünün ülkemize ve memleketimize ihanetini hatırlayarak hafızamızı diri tutmak, o hainler ve arkasındaki güçlerle mücadele etmenin ilk şartıdır” dedi. Konuşmasına 15 Temmuz’da milletin sergilediği mücadeleye vurgu yaparak devam eden Rektör Özvar, milletimizin Emniyet Teşkilatının mensupları ve darbecilere karşı harekete geçen Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarıyla el ele vererek darbe girişimine karşı tarihi bir duruş sergilediğini aktardı. “Milletimiz iradesine, demokrasisine ve istikbaline canıyla kanıyla sahip çıkmıştır. Bu uğurda 251 vatan evladı şehit düşmüş, 2000’in üzerinde ise gazimiz olmuştur. Milletimiz izin vermedikçe tankla tüfekle kimsenin bir şey yapamayacağı tüm dünyaya ilan edilmiştir” dedi.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, sempozyumunda yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'u "demokrasiyi ve millet iradesini korumak için verilmiş büyük bir mücadelenin son halkası" şeklinde tanımlayarak, 15 Temmuz'u mücadele çizgisinde ayrı bir yere koymayı gerektiren 2 temel fark bulunduğunu kaydetti. Fetullahçı Terör Örgütünün gerçekleştirdiği 15 Temmuz’daki hain kalkışmayı daha öncekilerden farklı kılan özelliklerin ilkinin siyasi tarihimizde ilk kez, milletin kendi sesinin bastırılmasına, iradesinin hiçe sayılmasına canı pahası karşı çıkması olduğunu; ikinci, özelliğin ise, hain kalkışmanın amacının vesayet girişiminin ötesinde, düpedüz bir esaret girişimi olduğunu vurguladı.
Bakan Gül, "Şundan aziz milletimiz müsterih olsun: Kamu kurumlarımız kendini gizleyen kripto FETÖ'cülerden tamamen arındırılıncaya, temizleninceye kadar, FETÖ tehdidi tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar yargının FETÖ ile mücadelesi titizlikle devam edecektir, kararlılıkla sürdürülecektir. Bu hainlerle iş birliği yaparak ihanet şebekesinin bir parçası haline gelen herkesten hesap sorulmaktadır. Bağımsız Türk yargısı, bu hainlerden hesap sormaya devam edecektir” dedi.
Programda konuşan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, 15 Temmuz'da yaşananların FETÖ’nün (Fethullahçı Terör Örgütü) alçak, kalleş bir ihanet girişimi olmasının ötesinde bir işgal girişimi olduğunu söyledi. “15 Temmuz sadece bir darbe girişimi, ihanet girişimi değil aynı zamanda bir işgal girişimidir. Altını çizerek ifade etmek isterim ki bir işgal girişimidir. Sözüm ona özgür dünyanın karanlık güçleri, karanlık odakları Türkiye'yi işgal senaryosunu 15 Temmuz'da fiile dönüştürme için harekete geçtiler. Yıllarca bugünler için hazırladıkları fareleri, kemirgenleri alçakları bugün sahaya sürdüler” diyen Türkmen, Tüm bu karanlık emellerin Türk Milletinin vatansever mücadelesi ile boşa çıkarıldığını ifade etti.
15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik ise, "Türk milleti 100 yıl evvel milli mücadeleyle nasıl ki, sömürgeciliğin sonunu getirdiyse 15 Temmuz gecesi ortaya koyduğu direnişle mazlum milletlerin bahtında bir ümit ışığı yakmıştır” ifadelerini kullandı.
Sempozyuma Nedim Şener, Diyanet İşleri Eski Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Marmara Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Satan, Maarif Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Hukukçular Derneği Genel Başkanı Avukat Cavit Tatlı ve Ortadoğu Uzmanı Dr. Said el-Haj konuşmacı olarak katıldı.