Bir grup akademisyen tarafından “bu suça ortak olmayacağız” başlığıyla 11 Ocak Pazartesi günü kamuoyunun dikkatine sunulan bildiri metninin, bilimsel gerçekliklere dayanmayan, yanlı ve sübjektif olduğuna inanıyoruz.
Bildiri metninde ileri sürülen iddiaların gerçek dışılığı Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile sabittir.
Otuz yılı aşkın bir süredir ülkemizin birliğine ve vatandaşlarımızın can güvenliğine kast eden terör örgütüne karşı devletimizin yürüttüğü haklı mücadele, devlet olmanın gereği ve doğal sonucudur.
Millî birlik ve kardeşlik adına devletimizin başlattığı iyi niyetli girişimlerin, terör örgütünün kasıtlı eylemleri ile inkıtaa uğradığı milletimiz tarafından bilinmektedir.
Varlık amacı bilimin gelişmesine, sosyal ve ekonomik kalkınmanın sağlanmasına katkı yapmak olan akademisyenlerin, bilimsellikten uzaklaşarak belirli ideolojik kalıpların sınırları içinde bir takım ön yargıların esiri olması, yalnızca millî birlik ve bütünlüğümüzün korunması için değil, ülkemizde bilimin gelişmesi için de endişe vericidir.
Marmara Üniversitesi olarak, Üniversitelerarası Kurul’un, milletimizin vicdanının sesi olan açıklamasını benimsiyor, millî birlik ve bütünlüğümüzün korunması hususunda gerekli hassasiyetin gösterilmesinin, akademik camianın öncelikli sorumluluğu olduğuna inanıyoruz.
Bu vesile ile ülkemizin varlığını, halkımızın huzur ve asayişini canları pahasına koruyan kahraman güvenlik güçlerimize en derin şükranlarımızı sunarız.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Marmara Üniversitesi Rektörlüğü